Türkler arasında Budizm 385-550 yılları arasında Kuzey Çin’de kurulan Toba Devleti zamanında yayılmıştır. Aslen Türk olan Tobalar memur olarak Çinlileri kullanıyorlardı.
Tobalar zamanla Budizm’i kabul ettiler ve Çinlileştiler. 8. yy.da Çinlilerle iş birliği yapan ve diğer Türklerle savaşan Uygurlar önce Mani, daha sonra Buda dinini kabul ettiler. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar dinlerini değiştirmekle beraber dillerini korudular ve Türkçe pek çok eser meydana getirdiler.
Göktürkler ise kendi örf ve âdetlerine uymadığı için bu dini kabul etmediler. Gerçekten de Türklerin hayata bakışı ile Budizm arasında büyük fark vardı: Türklerde hayvan eti yemek günah değildir. Tam tersine onların başlıca gıdası hayvan etidir.
Oysa Budizm’in beş büyük günahından biri hayvan dahil, canlı varlık öldürmekti. Kültüründe avcılık ve hayvan eti yemek olan Türkler bu nedenle Budizm’le çok uyuşamadılar ve Budizm bu nedenle Türkler arasında fazla yayılamadı.
20 Nisan 2017 Perşembe
17 Nisan 2017 Pazartesi
Beni Ahmer Devleti
Endülüs Emevi Devleti'nin
yıkılmasından sonra, Gırnata merkez olmak üzere kuruldu.
Kısa sürede güçlenerek deniz
ticaret filosu kurdu.
Elhamra Sarayı gibi büyük
eserlerle mimaride ilerledi.
İspanya'da XV. yüzyılda
Hristiyan birliğinin kurulması ile Hristiyan saldırıları sonucunda
yıkıldı.
Böylece İspanya'da Müslüman
etkinliği sona erdi.
Endülüs Emevi Devleti
Abbasi Devleti yıkıldıktan
sonra Abdurrahman bin Muaviye tarafından Kurtuba merkez olmak üzere 756 yılında
kuruldu.
Endülüs Emevi Devleti askeri
alanda değil, bilim ve kültür alanında ileri gitti.
En parlak dönemini III.
Abdurrahman zamanında yaşadı.
Endülüs Emevileri zamanında
yapılan Kurtuba Medresesi dünyanın en ünlü medresesidir.
UYARI : Bu medrese Avrupa
Üniversiteleri'nin temelini oluşturmuştur. Buradan eski Yunan ve Roma dönemine
ait eserler hakkında da Avrupa'ya ilk bilgiler
yayılmıştır.
Franklar'ın saldırıları
sonucunda zayıfladı ve 1031 yılında yıkıldı.
Endülüs Emevi Develeti'nden
sonra bölgede Beni Ahmer Devleti kuruldu.
Beni Ahmer Devleti 1492'de
yıkıldı.
Abbasi Devleti'nin yıkılışı
Abbasi Devleti'nin Yıkılma
Nedenleri
Abbasi Devleti, Mu'tasım'ın
ölümü ile zayıfladı ve Moğollar'ın Bağdat'ı istilası ile
yıkıldı.
Selçukluların yıkılması ile
koruyucuları ortadan kalktı.
Şiilerin ve Emevilerin olumsuz
çalışmalarından zarar gördü.
Zayıflama döneminde fetihlerin
durgun geçmesi nedeniyle ekonomi zayıfladı.
Moğol Hükümdarı Hülagu'nun
Bağdat'ı istilası ile Abbasi Devleti ortadan kalktı.
Mu'tasım Dönemi
Me'mun'un ölümü üzerine 833
yılında kardeşi Mu'tasım halife oldu.
Bizans sınırlarında "Avasım"
denilen Türk ordugahları kurdurdu.
UYARI : Avasım kentlerinin
oluşturulma nedeni; İslam dünyasına karşı Bizans saldırılarını
kırmaktır.
Mu'tasım'ın ölümü üzerine
merkez otorite zayıfladı.
UYARI : Türkler'in sınır
boylarında, yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde Emir'ül Ümera görevi verilerek
merkezden uzaklaştırılmasının ve ordugahlarda toplanmasının nedenleri savaşçı
özelliklerini kaybetmelerini önlemek ve merkezde tehlike oluşturmalarını
engellemekti.
Devlete bağlı Tavaif-i Mülk'ler
bağımsızlıklarını ilan etti.
Me'mun Dönemi
Harun Reşit'in ölümü üzerine
yerine oğlu Emin geçti.
Kısa süre sonra yerine Harun
Reşit'in diğer oğlu Me'mun geçti.
Mu'tezile Mezhebi bu dönemde
ortaya çıktı.
Bu dönemde Antik Çağ Yunan
eserleri Arapça'ya çevrildi.
UYARI : Arap-İslam Devleti
kültür ve sanat alanında dışarıdan (Helenizm'den) en çok bu dönemde
etkilenmiştir.
Harun Reşit Dönemi
Harun Reşit, 786 yılında Abbasi
Devleti'nin başına geçti.
Bu dönem Abbasilerin en parlak
dönemi oldu.
UYARI : Binbir Gece
Masalları'nda geçen Bağdat halifesi Harun Reşit'tir. Binbir Gece Masalları'nda
özellikle bu dönemdeki İslam hazinesinin zenginliği
vurgulanır.
Anadolu'ya akınlar yapıldı,
İstanbul kuşatıldı fakat başarılı olunamadı.
Bu dönemde de iç isyanlar
sürdü.
Ebu Cafer El- Mansur Dönemi
Ebu Cafer El-Mansur, 754
yılında halife oldu.
754 yılında Abbasi Devleti'nin
başkenti Bağdat'a taşındı.
751 yılında Çinlilerle Talas
savaşı yapıldı.
Bu dönemde kültür hareketleri
oldukça ilerledi.
Ebu'l Abbas Dönemi
Abbasi Devleti, Hz. Muhammed'in
amcası Abbas'ın torunlarından Ebu'l Abbas tarafından 750 tarihinde
kuruldu.
Abbasi hükümdarları, Emeviler
gibi Arap üstünlüğüne dayalı bir devlet kurmadılar.
Ebu'l Musa, Haşimiye şehrini
devlet merkezi yaptı, iç karışıklıklarla uğraştı, kanlı bir şekilde siyasi
birliği sağladı.
UYARI : Ebu'l Abbas, siyasi
birliği sağlarken yaptığı çalışmalar yüzünden "Seffah" (kan dökücü) lakabını
almıştır.
Emevi Devleti'nin Yıkılışı
1. Devlet yönetiminde meydana
gelen bozukluklar
2. Emeviler'in Arap
milliyetçiliği yaparak Müslümanlar arasında ikilik çıkarmaları
UYARI : Bu politikalarından
dolayı İranlılar ve Türkler Emeviler'e karşı sürekli ayaklanmışlar ve
yıkılmalarında etkili olmuşlardır. Örnek olarak Horasan valisi Kuteybe Bin
Müslim'in isyanını verebiliriz.
3. Halifelerin, fetihlerde
ordunun başında bulunmayıp, saraya kapanmaları
4. Abbasoğulları'nın, Emeviler
aleyhinde propagandaları
5. Muaviye ve Yezid döneminde
Müslümanlar'a ve Hz. Muhammed'in soyundan gelenlere yapılan kötü
muameleler
6. Şii ve Harici grupların
aleyhte çalışmaları
Velid Dönemi
Abdülmelik'in 705 yılında ölümü
üzerine oğlu Velid halife oldu.
Tarık Bin Ziyad komutasında
İspanya'ya geçildi.
711 yılında Kadisk'de Vizigot
ordusu yenilgiye uğratıldı.
UYARI : Puvatya Savaşı (732)
ile Müslümanlar'ın Avrupa'daki ilerleyişi duruduruldu.
Şarl Martel ile 732 tarihinde
yapılan Puvatya Savaşı'nda yenilindi ve İspanya'ya geri
çekilindi.
Abdülmelik Dönemi
Yezid'in 683 yılında ölmesi ile
II. Muaviye halife oldu.
II. Muaviye, 685 yılında
halifeliği Abdülmelik'e bıraktı.
Bizans, Kuzey Afrika, Anadolu
ve Hindistan üzerine seferler düzenlendi.
UYARI : Bu fetihler sırasında
Kuzey Afrika'da yaşayan Berberiler kitleler halinde İslamiyet'i kabul etmeye
başladılar.
Bizanslar, Kuzey Afrika'dan
tamamen çıkartılarak sınırlar, Atlas Okyanusu'na
dayandırıldı.
Arapça resmi dil oldu ve ilk
İslam parası olan sikke bastırıldı.
UYARI : Böylece İslam
Devleti'nin ekonomisi Bizans ve Sasani etkisinden kurtulmaya
başlamıştır.
Yezid Dönemi
Muaviye 680 yılında öldükten
sonra yerine oğlu Yezid halife oldu.
Kufeliler de Hz. Hüseyin'i
halife seçtiler.
UYARI : Bu dönemde Kuzey
Afrka'nınfethi tamamlanmasına rağmen, Berberilerin ayaklanması ile bölge tekrar
elden çıkmıştır. Kuzey Afrika ancak Abdülmelik zamanında kontrol altına
alınabilmiştir.
Yezid ve Hz. Hüseyin
taraftarları 681 yılında Kerbela denilen yerde karşılaştı ve Hz. Hüseyin ve
taraftarları, Yezid ordusu tarafından öldürüldü.
İslamiyet toplumu bu olaydan
sonra Sunniler ve Şiiler olarak ikiye ayrıldı.
Muaviye Dönemi
Hz. Osman zamanında Şam
valiliğine getirilen Muaviye, 661 yılında halife oldu.
Muaviye Emevi Devleti'nin ilk
hükümdarıdır.
Bu dönemde halifelik seçim
sisteminden çıkarılarak saltanat haline getirildi.
İstanbul kuşatıldı fakat
alınamadı.
UYARI : İslam tarihinde ilk
defa Emeviler İstanbul'u kuşatmıştır.
Ölmeden önce oğlu Yezid'i
halife tayin etti ve böylece halifelik resmen saltanat haline
geldi.
Hakem Olayı
Sıffin Savaşı'nda bir sonuç
alınamayınca taraflar, iki taraftan da seçilecek birer hakemin kararına
başvurmayı gerekli gördü.
Hz. Ali'nin hakemi Ebu Musa
el-Eş'ari, Muaviye'nin hakemi ise Amr İbn-ül As oldu.
Hakemler Muaviye'nin entrikası
sonucu onu halife seçti.
Müslümanlar üç gruba
ayrıldı.
1. Hz. Ali taraftarları;
Şiiler
2. Muaviye taraftarları;
Sunniler
3. Tarafsızlar
(Hariciler)
UYARI : Bu olayla İslam
dünyasında ilk ayrılıklar başlamış ve mezhep ayrılıklarının temeli
atılmıştır.
Hariciler'in ayaklanması
sonunda 661 yılında Hz. Ali öldürüldü.
UYARI : Hz. Ali döneminde
Müslümanlar arasında yapılan savaşlardan dolayı fetihler durgun geçmiş ve Tunus
kaybedilmiştir.
Hz. Ali Dönemi
Hz. Osman'ın ölümü üzerine Hz.
Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Hz. Ali halife seçildi. Hz.
Ali'nin halifeliği Emeviler sülalesinin hoşuna gitmedi.
656 yılında iki taraf Kufe
şehri yakınlarında bir araya geldi.
Yapılan savaşta Hz. Ali galip
geldi.
UYARI :Bu olaydan sonra Hz. Ali
güvenlik gerekçesiyle devletin merkezini Kufe'ye taşıdı. Böylece, İslam
Devleti'nin merkezi ilk defa değişti.
Hz. Ali, 657 yılında
Muaviye'nin üzerine yürüdü.
Sıffin Savaşı'ndea Muaviye'nin
hile yapması üzerine sonuç alınamadı ve hakeme başvuruldu.
UYARI : Bu savaş Müslümanlar
arasında yapılan ilk savaştır.
Hz. Osman Dönemi
Hz. Ömer'in ölümü üzerine 644
tarihinde, Emevi soyundan Hz. Osman halife seçildi.
Abdullah Bin Sa'd komutasında
İslam ordusu Tunus bölgesini aldı.
Suriye valisi Muaviye, 649
yılında Kıbrıs, Rodos ve Girit'i fethetti.
Azerbaycan'ın fethi
tamamlandı.
Trablusgarp, Tunus, Horasan ve
Harezm ele geçirildi.
Kur'an-ı Kerim
çoğaltıldı.
UYARI : Bu, Kur'an-ın
değişmeden günümüze kadar gelmesini sağladı.
Hz. Osman Emevi kökenli olduğu
için kendi sülalesinden olan kişileri devlet içinde önemli mevkilere getirdi.
UYARI : Bu durum İslam
dünyasında ileride ortaya çıkacak ayrılıklar için zemin
oluşturmuştur.
Hz. Osman, 656 yılında bir
ayaklanma sırasında öldürüldü.
Hz. Ömer Dönemi
Hz. Ebubekir'in vefatı üzerine
634 yılında Hz. Ömer halife seçildi.
635 yılında yapılan Ecnadin
Savaşı sonunda İslam orduları galip geldi ve Suriye Müslümanlar'ın denetimine
girdi.
UYARI : Bu savaşla İran yolu
Müslümanlar'a açıldı.
Suriye'nin yanı sıra Filistin
ve Kudüs de denetim altına alındı.
UYARI : Suriye'nin denetim
altına alınması ile birlikte İslam dünyası Anadolu ile komşu
olmuştur.
632 yılında Amr İbn-ül As
komutasındaki islam ordusu, Bizans'ın elinde bulunan Mısır'ı
fethetti.
UYARI : Mısır'ın alınması ile
İslamiyet ilk defa Kuzey Afrika'da yayılmaya başladı. Böylece, Bizans
İmparatorluğu'nun Kuzey Afrika'daki egemenliği sarsıldı.
634 yılında Ebu Ubeyde
komutasındaki İslam ordusu Köprü Savaşı'nda Sasanilere yenildi. Sa'd Bin Ebi
Vakkas komutasında yeni bir ordu , 636 yılında Kadisiye Savaşı'nda Sasani
ordusunu yendi ve bütün Irak'ı ele geçirdi.
UYARI : Bu dönemde, Suriye,
Filistin ve Kudüs'ün Müslümanlar tarafından alınması ile Bizans'ın Orta
Doğu'daki varlığı sona erdi.
Sasani ordusu, 642 yılında
yapılan Nihavend Savaşı ile tekrar yenildi. Bu savaş ile Sasani Devleti sona
erdi.
Hz. Ömer Dönemindeki Teşkilatlanma
Çalışmaları
Hz. Ömer zamanında bir çok
fetihler yapıldığı için devlette teşkilatlanmaya olan ihtiyaç
arttı.
Teşkilatlanmada Sasani ve
Bizans etkisi görülür.
Mali ve askeri özellik taşıyan
ilk "divan örgütü" kuruldu.
Fethedilen yerler, ilk defa
yönetim birimlerine ayrıldı.
Adli teşkilatlanmaya önem
verildi.
İslam Devleti'nde ilk kadı bu
dönemde atandı.
Hicri takvim
düzenlendi.
Hz. Ebubekir Dönemi
Hz. Muhammed'in ölümü üzerine
Hz. Ebubekir 632 yılında halife seçildi.
Bu arada Arabistan'da bazı
kabileler dinden dönmüş,Yemen'de de yalacı peygamberler ortaya
çıkmıştı.
Halid Bin Velid komutasındaki
İslma ordusu Yemen'e gönderilerek yalancı peygamberler ortadan
kaldırıldı.
Başka bir İslam ordusu Irak ve
Suriye üzerine gönderildi.
634 yılında yapılan Yermuk
Savaşı ile Bizans orduları yenildi ve Suriye kapıları Müslümanlar'a
açıldı.
Hz. Ebubekirdöndeminde Kur'an-ı
Kerim'in ayetleri toplandı ve bir kitap haline getirildi.
Hz. Ebubekir 634 yılında
hastalandı ve 63 yaşında vefat etti.
UYARI : Hz. Muhammed'in yaymış
olduğu İslamiyet, Hz. Ebubekir döneminde iyice
kökleşmiştir.
Veda Haccı ve Hz. Muhammed'in Son Yılları
Hz. Muhammed 632 tarihinde hac
görevini yerine getirmek için 125 bin kişilik bir toplulukla Mekke'ye
geldi.
peygamber Müslümanlar'a
Kur'an'ın tamamlandığını bildirdi.
Hz. Muhammed'in bu haccına
"Veda Haccı", okuduğu hutbeye de "Veda Hutbesi" denir. Hutbede, Peygamber
insanlara Allah'tan başka ilah olmadığını, kadınlara ve kölelere iyi muamele
edilmesini, Cahiliye Devri'nden kalma kan davalarından vazgeçilmesini söyledi.
Hz Muhammed Medine'ye döndükten
sonra hastalanarak 8 Haziran 632'de 63 yaşında vefat etti.
Arap Yarımadası'nda
putperestliksona ermiş İslamiyet yayılmış, siyasal birlik sağlanmış, İslam
Devleti'nin temelleri de atılmıştı.
Tebük Seferi
Bizans İmparatoru Heraklius'un
Arabistan üzerine büyük bir sefer yapacağı haberinin alınması üzerine,
Hz. Muhammed 631 yılında 30.000
kişilik bir ordu ile Bizanslıları durdurmak için yola çıktı.
Tebük denilen yere gelindiğinde
haberin asılsız olduğu anlaşıldı.
Tebük seferi sırasında,
bölgedeki bir çok Arap kabilesi İslamiyet'i kabul ettiği için, sefer Müslümanlar
açısından faydalı oldu.
UYARI : Tebük Seferi ile
Gassaniler'in Müslüman olması ve Suriye fetihleri için ortam
hazırlamıştır.
Taif Seferi
Huneyn Savaşı'nda Taifliler'in
putperestlere yardım etmesi üzerine, Hz. Muhammed 630 yılında Taif üzerine bir
sefer düzenledi.
Müslümanlar Taif Kenti'ni
kuşattılar, fakat surlarla çevrili kenti alamadılar.
Ertesi yıl Taifliler elçi
göndererek İslamiyet'i kabul ettiler.
UYARI : Böylece, Hz. Muhammed
döneminde Hicaz tamamen Müslümanlaştı.
Huneyn Savaşı
Mekke'nin fethinden sonra
civardaki bazı putperest kabileler, başta Havazin Kabilesi olmak üzere Mekke'yi
geri almak için 630 yılında Huneyn denilen yerde toplanmaya
başlamışlardı.
Hz. Muhammed büyük bir ordu ile
Huneyn Vadisi'ne yürüdü.
Yapılan savaşta İslam ordusu
zafer kazandı.
Bu savaşta putperestlere Taif
kenti yardım etmişti.
UYARI : Huneyn Savaşı ile Arap
Yarımadası'ndaki son putperest tehlike önlendi.
Mekke'nin Fethi
Hz. Muhammed, 630 ylında büyük
bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü.
Mekke üzerien yürümesinin
sebebi Mekkeliler'in Hudeybiye Barış Antlaşması'nın maddelerini ihlal etmesiydi.
Mekkeliler Hz. Muhammed'e karşı
koyamayacaklarını anlayınca, Müslümanlar önemli bir direnişle karşılaşmadan
şehre girdi.
Hz. Muhammed Kabe'ye gelerek
bütün putları kırdırdı.
Fetih'ten sonra Mekkeliler
kitleler halinde İslamiyet'i kabul etti.
Mu'te Seferi
İslamiyet'in ilk yıllarında
İslamiyet'e davet edilen Gassaniler, bu davet için gönderilen elçiyi
öldürmüşlerdi.
629 yılında bir Müslüman keşif
kolu Gassanilerce pusuya düşürülüp öldürülmüştü.
Hz. Muhammed, Gassaniler
üzerine kalabalık bir ordu gönderdi.
İslam ordusu Lut Gölü'nün
güneyinde Gassaniler'i himaye eden Bizans ordusu ile çarpıştı, savaş
Müslümanlar'ın aleyhine sonuçlandı.
UYARI : Gassaniler Bizans'la
sınır komşusuydu. Gassaniler bu yüzden Bizans'ın etkisinde kaldıkları için
Hristiyanlığı kabul etmişlerdir. Mu'te Savaşı Müslümanlarla Bizans ordusu
arasında yapılan ilk savaş olarak kabul edilmektedir.
Hayber'in Fethi
Hz. Muhammed, 629 yılında Şam
kervan yolu üzerinde bulunan Yahudi yerleşim yeri olan Hayber Kalesi'ne sefer
düzenledi.
Hayber'de bulunan Yahudilerin
Şam ticaret yolunda Müslüman ticaret kervanlarına zrar vermesi ve Yahudilerin
Mekkelileri kışkırtarak Hendek Savaşı'na sebep olmaları nedeniyle kale
kuşatıldı.
Kale kısa sürede Müslümanlar'ın
eline geçti ve Şam ticaret yolunun güvenliği sağlanmış
oldu.
Bu fetih sonunda Yahudilerden
ilk defa haraç vergisi alındı.
UYARI : Bu fetihten sonra
Arabistan Yarımadası'nda Müslümanlar'a olumsuz etkide bulunabilecek önemli
Yahudi yerleşim bölgesi kalmadı.
Hayber, Müslümanlar'ın
fethettiği ilk yerdir. Böylece İslam Devleti'nde fetih politikası
başlamıştır.
Hudeybiye Barışı
Müslümanlar hac vazifesini
yerie getirmek amacıyla 1500 kişiyle Mekke'ye doğru yola
çıktı.
Hudeybiye Kuyusu'na
gelindiğinde Mekkelilerle bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmaya
göre;
1. Taraflar birbirleri ile 10
yıl süreyle savaşmayacaklar,
2. Arap kabileleri istedikleri
tarafa geçebilecekler ancak iki taraf da kendisine bağlı olan kabileye askeri
yardımda bulunmayacak,
3. Velisinin izni olmayan
Mekkeli bir genç, İslamiyet'i kabul etmesi halinde Medine'ye alınmayacak fakat
Müslümanlar'dan Mekke tarafına geçen olursa kabul
edilecek,
4. Müslümanlar hac ziyaretini
ertesi yıl da yerine getirebileceklerdi.
Hendek Savaşı
Mekkeliler Uhud galibiyeti ile
istedikleri sonuca ulaşamamış, İslamiyet'in hızla yayılmasını
önleyememişlerdi.
İslamiyet'i tamamen yok etmek
isteyen Mekkeliler, Ebu Süfyan komutasında yeni bir orduyla, 627 yılında Medine
üzerine yürüdüler.
İran'lı Salman-ı Farisi'nin
önerisi üzerine şehrin etrafına hendek kazıldı.
Mekkeliler alışık olmadıkları
bu savunma tekniği karşısında geri dönmek zorunda
kaldılar.
Hendek Savaşı Mekkeliler'in,
Müslümanlar üzerine son saldırısı oldu. Bu savaştan sonra Müslümanlar saldırı
gücü elde ederken Mekkeli müşrikler savunmaya çekildiler.
Uhud Savaşı
Bedir Savaşı'nın Müslümanlar'ın
zaferi ile bitmesi üzerine Ebu Süfyan komutasındaki Mekkeliler, Bedir Savaşı'nın
intikamını almak amacıyla 625 yılında Medine üzerine
yürüdü.
700 kişiden olaşan İslam ordusu
da Uhud Dağı'nın olduğu yere geldi ve bu dağın eteklerine okçular yerleştirip
savaşa başlandı.
Savaşı tam Müslümanlar kazanmak
üzereyken, okçuların yerlerini terketmeleri ile savaşın kaderi Müslümanlar'ın
aleyhine değişti ve islam ordusu ilk yenilgisini almış
oldu.
UYARI : Bu savaşın sonucu
İslamiyet'in yayılmasına engel olmadı. Müslümanlar Uhud Savaşı'nda yenilmesine
rağmen İslamiyet yayılmasını devam ettirmişti. Hz. Muhammed, Mekke ve Medine
arasında yaşayan kabilelerle iyi geçinerek Mekke'yi siyasi açıdan yalnız bırakma
politikası izlemiştir.
Bedir Savaşı
Bedir savaşı Medineli
Müslümanlarla Mekkeliler arasında yapılan ilk savaştır.
624 yılında Bedir Kuyusu
çevresinde yapılmıştır.
Savaş Müslümanlar'ın zaferi ile
sonuçlandı.
Savaş sonunda, diğer İslam
Devletleri içinde örnek oluşturacak ganimet paylaşma geleneği
başladı.
Savaşta ele geçirilen Mekkeli
esirler, Müslümanlar'a okuma yazma öğretme koşuluyla serbest
bırakıldı.
Bedir Zaferi ile birlikte bedir
Kuyuları ve Şam ticaret yolu Müslümanlar'ın eline geçti.
Hicret
622 yılında Mekke'li
Müslümanlar artan baskıdan kurtulmak ve İslamiyet'i yaymak amacıyla Mekke'den
Medine'ye göç ettiler.
Medine'liler de Akabe
Biat'ından sonra Müslümanlar'ı kendi şehirlerine
çağırmışlardı.
Hicret sonunda İslamiyet daha
güvenli bir ortamda yayılma olanağı buldu.
Hicret sonunda Medine halkı üç
gruba ayrıldı: Muhacirler, Ensar ve Yahudiler.
Siyasi ve askeri bakımdan Hz.
Muhammed'in liderliği kabul edildi.
Hz. Muhammed'in Doğuşundan İlk Vahye
Hz. Muhammed 570 yılında
Mekke'de dünyaya geldi.
25 yaşında Hz. Hatice ile
evlendi.
610 yılında Hz. Cebrail,
kendisine Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerini getirdi.
Ona ilk inananlar, eşi Hz.
Hatice, amcasının oğlu Ali, Mekke'li tüccarlardan Ebubekir ve azat ettiği kölesi
Zeyd'di.
621'de Medine'li 12 Müslüman
Hz. Muhammed'e biat etti.
Arap Yarımadası'nın Durumu
Arap yarımadası; Uzak Doğu,
Afrika ve Akdeniz ülkeleri arasındaki ticaret yolu üzerinde köprü görevi
yapmaktaydı.
En yaygın din çok tanrılı
putperestlikti.
Bu dinin en büyük putları olan
Lat, Menat, Hubel ve Uzza, Hz. İbrahim'in yapmış olduğu Kabe'de
bulunmaktaydı.
Arap Yarımadası'nın en önemli
bölgesi; Mekke ve Medine'nin de içinde bulunduğu Hicaz
bölgesiydi.
Mekke'ye V. yüzyıldan itibaren
Hz. İsmail soyundan gelen Kureyş Kabilesi hakimdi.
Dünyanın Durumu
Arap Yarımadası'nın kuzeyinde
Bizans İmparatorluğu, Doğu'da Sasani Devleti, Mısır'da Romalılar, Orta Asya'da
Göktürk Devleti, Avrupa'da Kavimler Göçü sonrasında Batı Roma İmparatorluğu
yıkılmıştı.
Bilim ve Sanat
Oniki hayvanlı Türk takvimini
meydana getirmişlerdir.
Bilim adamlarından meydana
gelen ve Keneş Meclisi adı verilen bir meclisi meydana
getirmişlerdir.
Göçebe hayat sürdükleri için
taşınabilir sanat eserleri olarak kemer, kılıç, at koşumu gibi el sanatları ile
uğraşmışlardır.
Uygurlar döneminde Maniheist
mabetler yapılmış, mezar anıtları ve saray yapılarına da
rastlanmıştır.
Dil ve Edebiyat
Türklerde görülen en eski dil
Göktürkçe ve alfabe olarak da Göktürk alfabesidir.
VII. yüzyılda Göktürkler
tarafından Göktürk alfabesi ile yazılan Orhun kitabeleri bilinen en eski Türk
yazıtları olarak kabul edilir.
Uygurlar da Uygur alfabesini
kullanmışlar ayrıca hareketli harfleri bulmuş ve matbaayı
kullanmışlardır.
Ekonomik Hayat
Bozkır kültürünün bir sonucu
olarak göçebe ve yarı göçebe bir hayat sürmüşlerdir.
Göçebe hayatın bir sonucu
olarak hayvancılık zorunlu geçim kaynağı olmuştur.
Bununla birlikte balıkçılık,
tarım ve yağmacılık da ekonomik hayatta önemli yer
almıştır.
Din
Tek bir tanrının varlığına
inanılmış, Tanrı'ya "tengri" adı verilmişti.
Bu tanrı Gök tanrı olarak da
bilinmekteydi.
Doğa da bir takım gizli güçlere
inanılırdı.
Şamanizm yani iyi ruh ile kötü
ruhun varlığına inanılan bir inançta yaygındı.
Öldükten sonra yaşama inanç
vardı.
UYARI : İslamiyet öncesi
Türklerde görülen tek Tanrı inancı, İslamiyet'in kabul edilmesinde etkili
olmuştur. Bu Türklerde öldükten sonra yaşama inanılır, mezarlara Balbal'lar
dikilirdi. (Balbal, öldürülen düşman sayısı kadar
dikilirdi.)
Ordu
İlk Türk devletlerinde
kadın-erkek her Türk asker sayılırdı.
İlk düzenli Türk ordusu Asya
Hun İmparatoru Mete Han tarafından kuruldu.
Ordunun başında başbuğ denilen
başkomutan bulunurdu.
Türkler savaşlarda en çok sahte
ricat denilen geri çekilme taktiğini uygulayarak başarılı
oldular.
UYARI : Mete Han tarafından
kurulan ordu, Türk Kara Kuvvetleri'nin temeli olarak kabul edilmiş ve Çin,
Moğol, İran, Bizans ve Roma'yı da etkilemiştir.
Hukuk
İslamiyet öncesinde kurulan
Türk devletlerinde yazılı hukuk kurallarına rastlanmaz.
Genelde, sosyal hayatı
düzenleyen sözlü hukuk kuralları yani töreler baskındır.
Devlet yapısında töreyi
uygulayan adalet teşkilatının başı hükümdardır.
Töre hükümleri ile çok ağır
cezalar verildiği görülmüştür.
Devlet Yönetimi
Uygurlar dışında bütün Türk
Devletleri göçebe devlet şeklinde yaşamışlardır.
Aileler obaları, obalar
boyları, boylar ise budunları meydana getirirdi.
Devlet, hanedanın ortak malı
kabul edilirdi.
Hakanın yetkileri "Kurultay"
denilen danışma meclisi ile sınırlandırılmıştı.
UYARI : Bu durum Türk
devletlerinde taht mücadelelerine sebep olmuştur. Bu yüzden Türk devletleri çok
kısa sürelerde yıkılmıştır. Devlet kuzey-güney, doğu-batı, sağ-sol olmak üzere
ikiye ayrılırdı. Sağı hükümdarlar yönetirdi. Senede iki kez toplanan Kurultay
adı verilen bir meclis vardır. Boy beylerinden oluşurdu. Önemli kararlar
alınırdı.
Kurultay, Türklerde askeri
yapıda demokrasinin olduğunu gösterir.
Sabirler
Ural Dağları'nın Güneyineve
Kuzey Kafkasya'ya yerleştiler.
VI. yüzyıldan itibaren Doğu
Avrupa'ya kadar inerek bu bölgedeki Bizans ve Sasani Devleti ile mücadele
ettiler.
557 yılında Avarlarla
yaptıkları savaşta yenilip, bu tarihten itibaren gittikçe zayıflayarak tarih
sahnesinden silindiler.
Sibirya bölgesi, Sibirlerin bu
bölgede yaşamalarından dolayı bu adı almıştır.
Karluklar
VI. yüzyılda Doğu Göktürk
Devleti'ne bağlı olarak, Altay Dağları'nın batısında Kara İrtiş Nehri boylarında
yaşadılar.
Talas Savaşı'nde Müslümanlar'ın
tarafını tutarak Orat Asya'nın Çinlileşmemesinde önemli rol
oynadılar.
Talas Savaşı'ndan sonra
İslamiyet'i kabul ederek Müslüman olan ilk Türk boylarından biri
oldular.
Türgeş Devleti
I. ve II. Göktürk Devletleri
hakimiyetinde yaşadıktan sonra VII. yüzyılda Balasagun merkez olmak üzere
devletlerini kurdular.
Sulu Kağan önderliğinde
Emevilerle uzun yıllar mücadele ettiler.
Yerleşik yaşamı benimsediler ve
tarihte parayı kullanan ilk Türk topluluğu oldular.
766 yılında Karluklar
tarafından hakimiyetlerine son verildi.
UYARI: İslamiyet'in Orta
Asya'da yayılmasını bir süre engellemişler böylece Orta Asya Türkleri'nin
Araplaşmasını önlemişlerdir.
Oğuzlar
Oğuzlar başta Selçuklu ve
Osmanlı olmak üzere daha bir çok Türk devletinin kurucuları olarak
bilinirler.
Göktürk Devleti yıkıldıktan
sonra Uygurların hakimiyeti altına girdiler.
Uygurların yıkılmasından sonra
başkent Yenikent olmak üzere devlet kurdular.
Malazgirt Savaşı'nda, Bizans
ordusunda yer aldılar.
UYARI : Oğuzların tarihte büyük
devletlerin kuruluşunda etkili olmaları Türk toplulukları içinde en önemli boy
kabul edilmelerine neden olmuştur. Türk toplulukları içinde İslamiyet'i kabul
eden Oğuzlara "Türkmen" denilmiştir.
Uzların bir kısmı Hristiyanlığı
kabul ederek Hristiyanlaşmışlar, Kafkasya'nın güneyine inen diğer bir kısmı ise
İslamiyet'i kabul ederek Müslümanlaşmışlardır.
Kıpçaklar (Kumanlar)
Kıpçaklar, XI. yüzyılın
başlarında Moğollar'ın baskısıyla Orta Asya'dan göç ederek Doğu Avrupa'ya
geldiler.
Ruslarla büyük mücadeleler
sonucunda Ruslar'ın Karadeniz'e inmelerini engellediler.
Zamanla ortadan kalktılar.
UYARI : Kıpçakların Seyhun
Irmağı boylarında Oğuzlarla yaptıkları savaşlar, Dede Korkut Hikayeleri'ne konu
olmuştur.
Peçenekler
Göktürk ve Uygur hakimiyetinde
yaşadıktan sonra, X. yüzyılda Batı'ya göç ettiler. Macar ve Rus tarihinde etkili
oldular.
XI. yüzyılda Hristiyanlığı
kabul ettiler.
Malazgirt Savaşı'nda Oğuzlarla
birlikte Bizans ordusuda yer aldılar.
1091 'de Kıpçaklarla yaptıkları
bir savaşta yenildiler ve giderek dağıldılar.
UYARI: Peçenekler, Bizans
ordusunda ücretli asker olarak görev almıştır. Bizans, Peçenekler'in bazılarını
da Anadolu'ya yerleştirmiştir.
Macarlar
Macar boyları Peçenek baskısı
sonunda bugünkü Macaristan'a yerleştiler.
Avrupa'nın batısına ve güneyine
akınlar yaptılar.
995 yılında Germen Kralı'nın
karşı akını sonucunda büyük yenilgi aldılar.
Bu tarihten itibaren yavaş
yavaş Hristiyanlaşarak kültürel özelliklerini kaybettiler.
UYARI : Macarlar,
Hristiyanlığın Katolik mezhebini benimseyen tek Türk boyudur. Dinlerindeki
değişim devlet yapılarına yansımış, boylar birliğine dayalı siyasi yapıdan,
krallık sistemine dayalı bir yapıya geçmişlerdir.
Macarlar aynı zamanda,
Germenlerin Balkanlara inmesi ve Balkanlardaki Slavlarla kuzeydeki Slavların
birleşmesini engellemişlerdir.
Hazarlar
Hazar Türkleri tarafından
Karadeniz'in kuzeyi ile Kafkaysa arasında kuruldu.
Hz. Ömer ve Hz. Osman zamanında
İslam ordusu ile mücadele ettiler.
Hazar Türkleri, Museviliği
kabul eden ilk Türk topluluğu olduklarından İslamiyet'in Avrupa'da
yayılmamasında etkili oldular.
UYARI : Museviliği daha çok
merkez yönetiminde bulunanlar kabul etmişlerdir. Halk arasında ise daha çok
Hristiyanlık, Müslümanlık ve Şamanizm görülür.
Bulgarlar
Orta Asya'dan ve Oğuzlar'dan
koparak Batı'ya göç eden kabilelerin birleşmesiyle
oluştular.
Bir kısım Bulgar Türkleri Volga
Nehri çevresine gelerek İdil (Volga) Bulgar Devleti'ni kurdular. Bu devlet 1236
yılında Altın Ordu Devleti tarafından yıkıldı.
Türk boylarına gelen diğer
Bulgar Türkleri burada Tuna Bulgar Devleti'ni kurdular. Tuna Bulgarları zamanla
Slavlaşarak ve IX. yüzyılda da Hristiyanlığı kabul ederek tarih sahnesinden
silindiler.
Avarlar
En ünlü hükümdarları Bayan
Kağan döneminde Doğu Roam İmparatorluğu üzerien bir çok sefer
yaptılar.
Sasanilerle birleşerek ilk defa
İstanbul'u kuşattılar fakat ele geçiremediler.
Hristiyanlığı kabul eden Türk
topluluklarındandırlar.
istanbul'u ikinci defa
kuşattılar fakat bundaki başarısızlıkları zayıflamalarına sebep oldu ve 805
yılında Franklar'ın saldırısı sonucunda yıkıldılar.
UYARI : İslamiyet'i kabul eden
boylar bugünkü Kazan Türklerinin temelini oluşturur.
Uygur Devleti
Yerleşik yaşamı benimseyen ilk
Türk topluluğudur.
Budizm ve Maniheizm'i
benimsediler.
Çin'den sonra matbaayı
geliştirerek ikinci kez kullanılan ve hareketli harfleri icat
ettiler.
840 yılında Kırgız Türkleri
tarafından yıkıldılar.
UYARI : Budizm ve Maniheizm
Uygurların hem mimari alanında hem de savaşçı özelliklerini kaybetmelerinde
etkili olmuştur.
Kırgızlar, Uygurları yıkarak
Türk yurdunun Moğollar'ın eline geçmesine neden olmuşlardır. Bu yüzden Türk
tarihinde olumsuz anılmışlardır.
Göktürk Devleti
552'de Avarlar'a karşı isyan
ederek, Bumin Kağan önderliğinde Ötügen merkez olmak üzere kuruldu.
Tarihte Türk ismini devlet
isimlerinde kullanan ilk topluluktur.
Bumin Kağan'ın yerine geçen
Mukan Kağan zamanında devlet en parlak dönemini yaşadı.
İstemi Yabgu döneminde Bizans
ile Sasani Devleti'ne karşı büyük mücadeleler yapıldı.
Göktürk Devleti, Çin
entrikaları sonucu, 582 yılında Doğu ve Batı Göktürkler olarak ikiye
ayrıldı.
UYARI : Bu dönemde İpek Yolu,
Göktürk, Sasani ve Bizans Devletleri'ni karşı karşıya getirmiştir. İlk
Türk-Bizans ittifakı Sasaniler'e karşı bu dönemde olmuştur (571). Hedef
doğu-batı ticaretini ele geçirmektir.
II. Göktürk (Kutluk) Devleti
682 yılında Kutluk Kağan
önderliğinde kuruldu.
Ünlü hükümdarları Bilge Kağan
döneminde, vezirleri Kültigin ve Tonyukuk ile birlikte, en parlak dönemlerini
yaşadılar.
Bilge Kağan'ın ölümünden sonra
zayıflayarak Basmil, Karluk ve Uygurlar'ın isyanı sonucu
yıkıldılar.
UYARI : Türk tarihinin ve Türk
edebiyatının ilk yazılı kaynağı olarak kabul edilen Orhun yazıtları bu dönemde
yazılmıştır. Bu yazıtlarda Göktürk Tarihi ve Türk Uygarlığı hakkında önemli
bilgiler verilmektedir.
Avrupa Hun Devleti
M.S. 400'lerde başkent
Etzelburg olmak üzere Avrupa Hun Devleti kuruldu. Bu sırada Hun hükümdarı
Balamir'di.
Avrupa Hunları'nın en ünlü
hükümdarı Attila'dır.
Attila, 447 yılında büyük bir
ordu ile Doğu Roma (Bizans) üzerine yürüdü ve onları vergiye
bağladı.
451 yılında Batı Roma
İmparatorluğu üzerine ve 452 yılında da İtalya üzerien iki büyük sefer
yaptı.
Kavimler Göçü :
Çin baskısından kaçan Kuzey
Hunları, M.S. 375'de Batı'ya göç etmeye başladılar. Hun göçleri sonunda
Karadeniz'in Kuzeyi'ndeki Germen kavimleri Batı'ya göç etti. Doğu Germen
kavimlerinin göçü sonucunda , Roma İmaparatorluğu, M.S. 395 tarihinde, Doğu ve
Batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
UYARI : Avrupa'ya ve Anadolu'ya
ilk Türk akını bu dönemde düzenlenmiştir. Bu akınlar Anadolu'ya yerleşme ve yurt
edinme amacı taşımamaktadır.
Asya Hun (Büyük Hun) Devleti
- Merkez Ötügen olmak üzere Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kuruldu.
- Tarihte bilinen ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Teoman'dır.
- Çinlilere karşı seferler yaptılar, Çinliler de bu seferleri durdurmak için Çin Seddi'ni yapmak zorunda kalmışlardır.
- Teoman'ın oğlu Meta Han döneminde; diğer Türk devletlerine de örnek olacak "onluk sistem"e dayalı ilk düzenli Türk ordusu kuruldu.
- Asya Hun Devleti'nin Yıkılışı
- Mete Han'ın ölümünden sonra oğulları ülkeyi iyi yönetemediler.
- Çin entrikaları ve bu devletle yapılan savaşlar ülkeyi zayıflattı.
- İpek Yolu'nun Çin kontolüne geçmesi nedeniyle Hun ekonomisi bozuldu.
- Artan Çin baskısı nedeniyle ülke iyice zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı.
Türkler'in İlk Ana Yurdu
Türkler'in ilk ana yurdu Orat
Asya'da; Batı'da Hazar Denizi'nden Doğu'da Kingan Dağları'na, Kuzey'de Altay
Dağları'ndan Güney'de Hindukuş ve Karanlık Dağları'na kadar uzanan
bölgedir.
Bu bölge, coğrafi yapısı ve
iklim şartlarının da elverişli olması nedeniyle Türkler tarafından Ana Yurt
olarak tercih edilmiştir.
Göçebe kültürünün sonucunda şu
durum ortaya çıkmıştır.
Merkezi yapı
güçlenememiş,
Teşkilatçı özellik
gelişememiş,
Mimari ve şehircilik ortaya
çıkmamış,
Ekonomi, hayvancılığa dayalı
kalmış,
Askeri yapıysa
gelişmiştir.
Türkler'in Orta Asya'dan Göç Etmenlerinin Nedenleri
:
Topraklarının tarıma elverişsiz
olması,
Hayvanlar için otlakların
yetersiz olması,
İklim koşullarının değişmesi
nedeniyle kuraklık ve şiddetli kış yaşanması,
Türk boyları ve yabancı
kavimlerle yapılan mücadelelerdir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)